Bilim insanları, bir bilgisayarın ya da bilgisayar kontrolündeki robotun, öğrenme, analiz, sorun çözme ve karar verme gibi insansı işlevlere sahip olması şeklinde özetlenen yapay zekanın, gelecekte yapıcı etkilerinin yanında yıkıcı etkilerinin de olabileceğini düşünüyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Fizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emre Onur Kahya, yapay zekanın gelecekte insan hayatına etkilerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kahya, yapay zekanın insanın yapabildiği bir çok işi yapan bir algoritma olduğunu söyledi.
Yapay zekanın geleceği açısından farklı senaryolar üzerinde durulduğuna dikkati çeken Kahya, “Yapay zekayı nükleer bombaya benzetiyorum. Mesela atom bombası çok yıkıcı bir hasara neden oldu ama nükleer fizik çalışırken birçok şey öğrendik. Mesela MR gibi.” dedi.
Kahya, yapay zekanın, sağlık, eğitim, hukuk gibi bir çok alanda işleri kolaylaştıracağını belirterek, “Hukuk alanında hakim ve savcıların yükü hafifleyecek. Doktorların tanı koymasına asistanlık yapacak. Beyin tomografisinde hangi hücrelerin tümörlü ve tümörsüz olduğunun ayrımını yapabilecek.” diye konuştu.
“Bilim dünyası ‘Yapay zekanın gelişimini yavaşlatsak mı?’ sorusunu tartışıyor”
Yapay zekanın bu yapıcı etkisine rağmen yıkıcı etkileri de olacağının altını çizen Kahya, zararlı yönlerinin silah sektöründe yaşanabileceğini söyledi.
Kahya, yapay zekanın algoritma ve olasılıklar içerisinde davranış sergilediğine vurgu yaparak, “Bu olasılıklar içinde istemediğimiz sonuçlar da söz konusu olabilir.” ifadesini kullandı.
Yapay zeka konusunda yaşanabilecek sorunlara dikkati çeken Kahya, “Mesela yapay zeka gücü eline aldığında ‘Patates üretimini arttır.’ emri verildiğinde, elindeki gücü kullanarak belki dünyadaki her şeyi hatta insanlığı bile yok edip, her yeri patates tarlasına çevirebilir. Abartılı bir örnek ama burada olduğu gibi ‘İleride kendi kendine kararlar verebilir mi?’ Bu hala açık bir soru. Bilim dünyası ‘Yapay zekanın gelişimini yavaşlatsak mı?’ sorusunu tartışıyor artık. Bu korkuların gerçekçi olup olmadığını şimdiden kestirmek çok zor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Beklemediğimiz alanlarda işsizliğe sebep olacak”
Yapay zeka konusunda Türkiye’de yeni hamleler olduğunu aktaran Kahya, Milli Teknoloji Müdürlüğünün bu anlamda önemli bir misyon üstlendiğini ifade etti.
Prof. Dr. Kahya, üniversite seviyesinde, sadece bilgisayar mühendisliği için değil, her mühendislik dalı için yapay zeka okur yazarlığı dersi verilmesi, hatta bunun liselere ve orta okullara kadar yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Ülke olarak yapay zeka konusunda katedilmesi gereken çok uzun bir yol olduğuna işaret eden Kahya, “Milli Eğitim Bakanlığının yapay zeka uygulamaları alanında projeleri var. Yapay zeka konusunda eğitim verecek uzman kişiler yetiştirmeliyiz. Bilişim sektörü de bu eğitim çabalarına destek vermelidir.” diye konuştu.
Kahya, yakın gelecekte yapay zeka alanında öne çıkan ülkelerle geride kalan ülkeler arasında uçurumlar oluşacağını belirterek, “Yapay zeka gibi anahtar teknolojileri elinde bulunduran ülkelerin ürettiği ürünleri, gelişmemiş ülkeler satın dahi alamayacak.” dedi.
Yapay zekanın insanı işsiz bırakacağı yönündeki endişelere de değinen Kahya, “Yapay zeka birçok sektörü etkileyecek. Beklemediğimiz alanlarda işsizliğe sebep olacak gibi görünüyor. Yapay zeka ile ilgili gelecek 10 yılda vereceğimiz kararlar çok önemli. Çocuklarımızı ve geleceğimizi şekillendireceğimiz bir andayız o yüzden bu konuda devletin, akademinin ve özel sektörün el ele vermesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Savunma ve ulaşım sektöründe insansız araçların kabiliyeti artacak”
İTÜ Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazım Kemal Üre ise yapay zekanın bilişimin otomasyonu olarak tarif edilebileceğini belirtti.
Yapay zekanın farklı sektörlere büyük etkileri olacağını kaydeden Üre, “İş dünyasında insanların verimliliğini artıran birçok teknolojiyle karşılaşacağız. Özellikle savunma ve ulaşım sektöründe insansız araçların kabiliyeti çok artacak.” ifadelerine yer verdi.
Üre, yapay zeka konusunda Amerika ve Çin gibi ülkelerin başı çektiğini ifade ederek, Türkiye’de bu alanda son 3 yılda çok ciddi bir ivme yakalandığını ve büyük bir potansiyelin olduğunu kaydetti.
“Yapay zekanın olumlu ve olumsuz tarafları var”
Doç. Dr. Üre, yapay zeka ile yapılan işlerin kalitesinin daha üst seviyeye çıkacağını belirterek, “Her teknolojide olduğu gibi yapay zekanın da olumlu ve olumsuz tarafları var. Yakın vadede bir olumsuzluk çıkaracağına inanmıyorum ama uzun vadede olabilecekler için birçok araştırmacı ve devletler gerekli önlemlerin ne olması gerektiğini tartışıyor. Yapay zeka insanı işsiz bırakacak demektense, iş yapışımızda ciddi bir dönüşüm olacağından, insanların yeni öğrenmesi gereken bir sürü yetenekler olacak diyelim.” diye konuştu.
Bunu bilgisayar devrimine benzettiğini aktaran Üre, sözlerini şöyle sürdürdü:
“40 yıl önce bilgisayar kullanmayı bilmeseniz de iş bulma konusunda sorun yaşamazdınız. Ancak bugün bunu hayal dahi edemiyorsunuz. Veri analiz etmeyi, veri kullanarak bir şey yapmayı bilmiyorsanız bulacağınız iş sayısı çok azalacak. Bilgisayarlar çıkınca bazı insanlar işsiz kaldı. Bir jenerasyon sonra her şey yerine oturdu ve şuan bilgisayarlar sayesinde çok daha güzel bir dünyada yaşıyoruz. Yapay zekada da aynısı olacak. Bazı insanlar işsiz kalacak ama geçireceğimiz dönüşüm sayesinde daha güzel bir dünyada yaşayacağız.”
Üre, yapay zekada ileri seviyede olan ülkeler ile bu teknolojiye erişemeyen ülkeler arsında gelecekte önemli uçurumlar olacağına dikkati çekerek, “Şu an için kapanmayacak bir açık yok ancak kendinizi geliştirmezseniz ilerde bu alanda gelişen ülkelere muhtaç olabilirsiniz. ” dedi.
GÜNDEM
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024